Burun Tıkanıklığı

Soğuk Algınlığı Nasıl Bulaşır?

Soğuk algınlığı soğuk havaların etkisini artırması ile kendini iyiden iyiye hissettiren ve zaman zaman salgın haline gelebilen bir hastalıktır. Burun akıntıları, boğaz ağrıları, öksürük gibi bulgu soğuk algınlığının en temel belirtilerindendir. Soğuk algınlığı bilinenin aksine tek bir virüsün sebep olduğu bir hastalık türü değildir. Pek çok virüs soğuk algınlığına sebep olabilmektedir. Soğuk algınlığı çok ağır olmadığı sürece evde tedavi edilebilen bir hastalıktır fakat bebek ve yaşlıların evde tedavi yerine bir doktora görünmelerinde fayda vardır.

Soğuk algınlığı kontamine olmuş yüzeylerden enfekte olmuş salgılarla kişilerin doğrudan tema etmesi neticesinde yayılabilir. Ayrıca eğer ortamda soğuk algınlığı olan bir birey var ise ve bu birey hapşırır yada öksürür ise bu durumda kişideki virüsler havaya yayılır. Havaya dağılan virüsleri başka bir kişi teneffüs eder ise virüslü havayı teneffüs eden kişi de soğuk algınlığı hastalığına yakalanmış olur. Tabi ki herkesin bağışıklık sistemi aynı derecede kuvvetli değildir. Aynı virüs iki farklı kişiye bulaştığında kişilerden biri hasta olurken diğeri hasta olmayabilir çünkü iki kişinin bağışıklık sistemi aynı virüse farklı tepkiler verebilir.

Soğuk algınlığı kişiden kişiye de bulaşabilmektedir. Soğuk algınlığı olan bir kişi burnuna dokunur ve burnuna dokunduğu elini başka bir kişiye yada nesneye de değdirir ise bu durumda soğuk algınlığı virüsü etrafa yayılmış olur. Soğuk algınlığı virüsü bir kaç saat boyunca kalem, kitap, cep telefonu, bilgisayar klavyesi, çay bardağı gibi nesnelerin üzerinde yaşayabilirler. Sağlıklı bir birey eğer doğrudan bu virüs ile temas eder ise soğuk algınlığı virüsü onu da etkilemeye başlar. Virüs kişinin gözlerinden, burnundan, ağzından vücut içine sızabilmektedir. Yani soğuk algınlığı virüsü olan bir ortamda bulunmak bu virüsle temas etme ihtimalinizi çok artırır. Virüsle temas etme de sizin soğuk algınlığı hastalığına kapılmanızı ciddi anlamda tetikler. Soğuk algınlığına yakalanmamak için alınabilecek en güzel önlem soğuk algınlığı hastalığına yakalanmış hastalardan mümkünse uzak durmak, bunu yapamıyorsak da güçlü beslenerek bağışıklık sistemimizi güçlendirmektir.

Soğuk algınlığı ne kadar bulaşıcıdır?

Genel olarak soğuk algınlığı semptomlar başlamadan önceki bir iki günlük zaman diliminde ciddi anlamda bulaşıcıdır. Sonraki günlerde soğuk algınlığı virüsünün bulaşıcı olma özelliği azalır. Fakat ilk 2-3 günlük zaman diliminde soğuk algınlığı adeta bir salgın gibidir ve çok hızlı ve çok kolay bir şekilde kişiden kişiye bulaşabilir. Hatta bu bulaşma hızı öylesine fazladır ki bazen bir gün içerisinde yüz binlerce kişi soğuk algınlığı virüsü sebebiyle hasta olabilmektedir.

 Soğuk Algınlığının Kuluçka Dönemi Nedir?

Soğuk algınlığı semptomları tipik olarak enfeksiyonu (kuluçka dönemi) aldıktan sonra iki ila üç gün sonra başlar, ancak bu enfeksiyona neden olan virüsün türüne bağlı olarak değişebilir. Bireyler ayrıca semptomları olan ilk iki ila üç gün boyunca en çok bulaşıcı olma eğilimindedirler. Soğuk algınlığı semptomları ve belirtileri de enfeksiyondan sorumlu virüslere bağlı olarak değişebilir ve şunları içerebilir:

  • Burun tıkanıklığı veya burun akıntısı
  • Boğaz veya cılız boğaz
  • Hapşırma
  • Ses kısıklığı
  • Öksürük
  • sulu gözler
  • Düşük dereceli ateş
  • Baş ağrısı
  • Kulak ağrısı
  • Vücut ağrıları
  • İştah kaybı

Bebeklerde Soğuk Algınlığı Belirtileri Nelerdir?

Bebeklerde ve çocuklarda soğuk algınlığının belirtileri ve semptomları erişkinlerde görülenlere benzer özellikler taşır.  Soğuk algınlığı sarımsı veya yeşilimsi renkte olabilen burun akıntısı ile başlayabilir. Çocuklar ve bebeklerde öksürük, hapşırma, burun tıkanıklığı, sulu gözler, iştah kaybı soğuk algınlığı belirtisi olabilir. Ayrıca soğuk algınlığına yakalanan bebeklerin ve çocukların normalden çok daha telaşlı ve iştahı azalmış oldukları tespit edilmiştir.

Soğuk algınlığının aşamaları nelerdir?

Soğuk algınlığı çok farklı virüslerden kaynaklanabileceğinden, semptomların ilerlemesi ve şiddeti bireyden bireye değişir. Genelde, belirtiler virüs bulaştıktan iki ila üç gün sonra gelişir. Bazı kişiler çok hafif semptomlar geliştirecek, diğerleri ise daha şiddetli semptomlar geliştirecektir. Semptomların tipi de değişecektir, bazı kişilerde sadece burun tıkanıklığı gelişirken, diğerleri yukarıda tanımlanan semptomların çoğunu veya tamamını geliştirebilir. Gelişen belirtiler de enfekte kişinin temel sağlık durumuna bağlıdır.

Çoğu birey, yedi ila 10 gün sonra iyileşir, ancak bazı bireyler daha kısa süreli bir seyir geçirirler ve diğerlerine göre söz konusu virüsün yanı sıra kişinin temel sağlık sorunlarına bağlı olarak, daha uzun süreli bir hastalık yaşayabilir.

Soğuk Algınlığının Tedavisi Nasıl Yapılır?

Soğuk algınlığı en sık aile hekimleri, dahiliyeciler ve çocuk doktorları dahil olmak üzere bir pratisyen tarafından teşhis ve tedavi edilir. Acil bir servisi ziyaret ederseniz, muhtemelen acil tıp doktoru tarafından tedavi edilirsiniz. Soğuk algınlığı tedavisinde bir takım ilaçlar verilir.

Sağlık Uzmanları Ortak Soğuk Algınlığını Nasıl Teşhis Eder?

Bir doktor veya sağlık hizmetleri uzmanı, genel soğuk algınlığı semptomların tanımına ve fizik muayenede elde edilen bulgulara dayanarak teşhis edecektir. Bakteriyel bir hastalık veya soğuk algınlığının potansiyel komplikasyonları gibi altta yatan başka bir tıbbi durum hakkında endişeler olmadıkça, laboratuvar testleri ve görüntüleme çalışmaları genellikle doğru sonucu verir.

Soğuk Algınlığına Ne İyi Gelir

Soğuk algınlığı olan kişi bol bol sıvı tüketmelidir. Çorba içebilir, su, çay vb içecekleri tüketebilirsiniz. Soğuk algınlığı döneminde vücut daha fazla sıvıya ihtiyaç duyar. Tuzlu gargara ile ağzınızı ve burnunuzu temizlemek virüsleri vücuttan atmanıza fayda sağlar. Havayı nemlendirmeniz sizin soğuk algınlığından daha hızlı kurtulmanızı sağlayacaktır. Soğuk algınlığına yakalanan birinin bolca dinlenmesi gerekir. Dinlenmek soğuk algınlığı için çok önemlidir. Virsürler antibiyotik alındığında ölmezler bu nedenle soğuk algınlığına yakalandığınız zaman sakın antibiyotik kullanmayın. Bu hiç bir işe yaramaz aynı zamanda vücudun güçsüz düşmesine de sebep olur.

Leave a Comment

Your email address will not be published.

You may also like